Kızıldeniz’den gelerek Akdeniz’de yerleşen balon balığının yeni rotası, Ege ve Marmara Bölgesi oldu. Derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları zehir ile insanlar ve avcı hayvanlar için öldürücü özellik taşıyan balon balığı mevsim sıcaklıklarının normalin üstünde seyretmesi sonucu İzmir ve İstanbul’a göç etmeye başladı.
DHA’nın haberine göre İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Metin Karan, “Balon balığı türlerini fotoğrafları ile tanıtmak lazım. Bu balığın her türü oldukça zehirli ve tehlikeli oluyor” dedi.
İklim değişikliklerinden dolayı balon balıklarının güneyden göç ettiklerini vurgulayan Karan, şöyle konuştu: “Eskiden kış ayları daha soğuk geçtiği için bölgemizde yoktu. Ancak iklim sıcakları daha yüksek olduğu için balık şu an hep göç halinde. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı balon balığı ile mücadele için tanesini 5 TL’den alıyor. Ancak Avrupa ülkelerinde balon balığının tanesini balıkçılardan 2 dolara aldıklarına dair bilgi aldım. Türkiye’de ucuz olduğu için balıkçılar da avlamak istemiyor. Böylelikle balon balığı, her geçen sene daha fazla artıyor. Şu an balon balığının avlanma oranı yüzde 1 bile değil. Bu nedenle balıkçılara verilecek destek ya da alım fiyatının artırılması ile avlanma oranı yükseltilebilir ve balon balığı oranının normale dönmesi sağlanabilir” diye konuştu.
KURALINA UYGUN YENİRSE LEZZETLİ, BİLİNÇSİZ TÜKETİMDE ZEHİRLİ
Balon balığı kurallarına uygun olarak temizlenerek yenirse lezzetli ve zararsız bir balık. Ancak bilinçsiz tüketimde sonu çoğu kez ölümle biten zehirlenmelere neden oluyor. En son 2 Ocak’ta İskenderun’da 7 kişilik aile balon balığından zehirlenmişti. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın zehirlenme belirtilerini şöyle anlatmıştı:
“Özellikle sinir sistemi kanallarını bloke eder. Yiyen kişide uyuşma, vücutta karıncalanma, bulantı ve kusma, ağızda uyuşma ve kendini kötü hissetmeye neden olur. Ayrıca kas felci ve ölüme kadar götürebilir. Balon balığı yenildiğinde yapılacak ilk müdahale ise çok kolay değildir. Evde yapılabilecek bir müdahale de ne yazık ki yok. Mümkün olduğu kadar hızlı şekilde hastaneye gidilmesi gerekir. Hastaneye giderken de mutlaka bir sağlık personeli kontrolünde yapılacak olan yaşam destek üniteleriyle götürülmesi gerekir.” (HABER MERKEZİ)